Eleştirel Teori, Frankfurt Okulu tarafından geliştirilip kullanılan ve okulun genel yaklaşımını ifade eden adlandırmadır.
Eleştirel teori, bu bağlamda, hem teorik araçların eleştirel bir edinimini hem de teorinin kullanımının eleştirelliğini belirtir. Sosyal bilimlerde, eleştirel teori sosyal bilimler ve ilgili disiplinlerden (dilbilim gibi) elde edilen bilgilerle toplumun ve edebiyatın incelenmesi ve eleştirilmesidir. Terimin; biri sosyal teoriden ve diğeri edebiyat eleştirisinden gelen birbirinden farklı kökeni ve tarihleri olan anlamları vardır. Son zamanlara kadar bu iki anlamın arasında ciddi fark olmasına rağmen 1970'lerden itibaren bu disiplinler arasında bazı örtüşmeler yaşanmaktadır. Bu, eleştirel teori'nin İngilizce konuşan akademik çevrede bir teoriler demeti için bir şemsiye terim olmasına neden olmuştur.Eleştirel teori teriminin sosyal bilimler açısından ilk anlamı Frankfurt Okulu'ndan Max Horkheimer tarafından 1937 tarihli "Geleneksel ve Eleştirel Teori" başlıklı makalesinde tanımlanmıştır: Eleştirel teori, sadece toplumu anlamak ve açıklamak amaçlı geleneksel teorinin tersine toplumu bir bütün olarak eleştirmek ve değiştirmek amaçlı bir sosyal teoridir. Horkheimer, hem mantıksal pozitivizm tarafından ortaya konan bilim modelini hem de kendisi ve arkadaşları tarafından ortodoks Marksizm ve komünizmin pozitivizmi ve baskıcılığı olarak gördüğü uygulamalarının ikisini birden eleştiren eleştirel teoriyi Marksizm teorisinin köktenci ve özgürlükçü bir biçimi olarak farklılaştırmak istedi.
Çekirdek içerikler şunlardır:
(1) Eleştirel teori tarihsel özgünlüğü içerisinde toplumun tamamına yönlendirilmelidir (yani tarihte belli bir noktada nasıl yapılandırılıyorsa öyle) ve
(2) Eleştirel teori ekonomi, toplumbilim, tarih, siyaset bilimi, antropoloji ve psikoloji gibi bilimlerin de dahil olacağı biçimde bütün büyük toplum bilimlerini içine alarak toplumu anlamayı geliştirmelidir.
Eleştirel teorinin bu içeriği Frankfurt Okulu kaynaklı olsa da ciddi feminist teorisyenler ve toplumbilimciler kadar Pierre Bourdieu, Louis Althusser ve hatta Michel Foucault ve Bryan Reynolds gibi çağımızın önemli toplumbilimcileri üzerinde etkili olmuştur.